Toplantıda konuşacağımız kitabı okuyamadım/bitiremedim. Katılmamda sakınca var mı?

Kitabı bitirememiş olmanız yapılan yorumlardan bazılarını tam anlayamamanıza yol açabilir. Ama orada bulunmanız konuşan herkese bir motivasyon kaynağı oluyor. İnsanlar daha çok kişiye seslenmek, fikirlerini duyurmak isterler. Sizin açınızdan da arada bazı kitapları kaçırsanız da, hatta beğenmeyip bitirmeseniz de, toplantımıza katılmanızı tercih ederim. Belki dikkatinizi çekmeyen bir taraf yakalayacaksınız ve sonrasında kitabı bitirmek, ilgili bölümü okumak isteyeceksiniz.

Toplantıda söz almak mecburi mi?

Tabii ki değil ama yeni katılımcıları konuşmaya teşvik etmek istiyoruz. Bazılarımız biraz cesaretlendirme istiyor olabilir. Burası topluluğa seslenmek için çok güvenli bir alan, hepimiz olgun ve destekleyici insanlarız.

Kitap seçimini nasıl yapıyorsunuz? (uzun açıklaması)

Her dönem aldığım önerileri bir excel’de sıralıyorum. Tekrar edenleri, daha önce okuduğumuz kitapları tablodan düşüyorum. Sonra her kitap için dört veriyi tabloya giriyorum. Goodreads skoru, ilk kez yayınladığı yıl, sayfa sayısı ve fiyatı.

Goodreads bu alanda bildiğim en geniş kapsamlı site. Çok sayıda kullanıcısı olduğu için kolektif olarak oluşan puanlara güveniyorum. Türk yazarların bile kitapları var, çok yeni ve popüler olmayan kitaplar dışında. 4 ve üstü kitapları hemen mimliyorum. 3,85’leri de ihmal etmiyorum. Kitapların konusuna ve bazı yorumlara bakıyorum, varsa aldığı ödüllere. Bazen Bookinton’da da kitap hakkında yazılar olabiliyor onları da okuyorum.

Hangi yılda basıldığı da önemli olabiliyor. Örneğin 2014 yılında basılmış bir sosyal medya konulu kitabı kısa listeye almıyorum, çünkü o yıldan bu yana çok şey değişti. Ama daha genel geçer bir konuda, örneğin ikna konusunda 1990 tarihli kült bir kitabı geri çevirmeyebilirim.

Kült demişken; “bazı kült” kitapların gerçekten herkesin okuması gerekli kitaplar olduğunu düşünüyorum. “Outliers” örneğin 2008 basımı, o alanda hep atıfta bulunulan çok önemli bir kitap. Ama üstüne çok fazla sayıda kitap yazıldı ve bir kısmını biz okuduk. O kitabı tartışmak da güzel olurdu ama öyle kitapları (“Hızlı ve Yavaş Düşünme” de iyi bir örnek) herkes kendi okusun diye düşünüyorum (böyle bir liste yapmakta fayda olabilir). Bazen de 120 sayfalık hap gibi kült kitaplar oluyor, kurgu alanda, bir ayda okumak için çok kısa, acaba iki üç tanesini paket yapıp mı okusak diye düşünüyorum, Zeytindağı, Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde gibi…

Sayfa sayısı demişken, birkaç ciltten oluşan veya tuğla kalıbındaki kitapları da kenarda bırakıyorum, çünkü bir aylık okuma süresini düşününce çalışan kesimin gözünün yılmasını istemiyorum.

Fiyatı yüzünden bir kitabı elediğim olmadı ama yeni basımı olmadığı için nadir kitaplarda satılan uçuk fiyatlı ve zor bulunan kitapları da elemek durumunda kalıyorum.

Her seçim döneminde okuyacağımız üç kurgu-dışı, bir kurgu kitap için toplamda (9+4) 13 kitap belirlemem gerekiyor.

Bu değerlendirmeler sonrası eleğin üstünde kalan kitaplara baktığımda, konular, kitabın yazıldığı yıl konusunda dengeli bir dağılım olmasını gözetiyorum. Yani kurgu dışında sadece kişisel gelişim değil, bilimsel yanı ağır basan kitaplar, alanın kült kitaplarının yanı sıra yeni yayınlanmış kitaplar olmasına dikkat ediyorum. Bu dağılımda bir eksiklik olduğunu hissedersem önceki dönem seçimlerinde yüksek oy almış, kıl payı seçilmeyi kaçırmış ve benim de içimde kalan kitaplardan kısa listeyi tamamladığım oluyor.

Dikkat ettiğim bir diğer husus; spesifik bir alanda önceki dönemde benzer bir kitap okumuşsak başka konulara ağırlık vermeyi isteyebiliyorum.

Bu arada kısa listede Türk yazarlara da yer vermeye çalışıyorum, ama 2-3’ü geçmiyor. Bizim yazarlara ait özellikle kurgu dışında araştırmaya dayalı, güncel konulara ilişkin kitap sayısı kısıtlı.

Nihayet bu 13 kitaplık liste için, kitabın resmi ve tanıtım yazısından oluşan bir Notion sayfası, bir de Google Form oluşturup Patreon destekçilerimin ilgisine ve oyuna sunuyorum.